İslam (Allah’a teslimiyet) din anlamında Allah’ın emir ve yasaklarına uymayı taahhüt ederek, O’nun yüceliğine teslimiyeti ifade eder. Huzur, barış, tam, emin, özgür, sağlıklı kendisinin yerini tutacak başka bir şey olmayan gibi anlamlara gelen Arapca s-l-m kelimesinden türemiştir.
Peki İslam’da ‘kadına şiddet’e yer var mıdır? veya Kur-an’ı Kerim‘de kadınların dövülebileceğine dair bir şey var mıdır?
Bu konuda en çok soru sorulan Nisa Suresi’nin 34’ncü Ayet-i Kerime‘sidir.
“Erkekler, kadınların koruyup kollayıcılarıdırlar. Çünkü Allah insanların kimini kiminden üstün kılmıştır. Bir de erkekler kendi mallarından harcamakta (ve ailenin geçimini sağlamakta)dırlar. İyi kadınlar, itaatkârdırlar. Allah’ın (kendilerini) koruması sayesinde onlar da “gayb”ı korurlar. (Evlilik yükümlülüklerini reddederek) başkaldırdıklarını gördüğünüz kadınlara öğüt verin, onları yataklarında yalnız bırakın, (Bunlar fayda vermez de mecbur kalırsanız) uzaklaştırın/uzak durun (boşanmaksızın mekansal ayrılık) ( NOT: Bazı çevirilirde ise, ‘onları (hafifçe) dövün’ diye yazılmıştır). Eğer itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın. Şüphesiz Allah çok yücedir, çok büyüktür.” ﴾Nisa Suris 34’ncü Ayet / Diyanet﴿
Bazı çevirilerde ‘(hafifçe) dövün’ yazılmıştır PEKİ doğrusu hangisidir?
İnsanların kafasını karıştıran ve Ayette geçen kelimenin Arapça karşılığı ”vedribuhunne”dir ve bu kelimenin arapça kökü ”darabe” (D-R-B) fiilidir. Ünlü alman dil bilimcisi Hans Wehr’in Arapça sözlüğünde bu kelimenin şu anlamları yer almaktadır:
Türkçe karşılıkları: ayrılmak , terk etmek , yüz çevirmek , başka yere gitmek, dövmek, vurmak, ateş etmek , çalmak/vurmak (çalgı aletini), dokunmak/tıklamak, (akrep) sokması, zorlamak.
”Ali geçen yine çok attı” gibi basit bir cümlede Ali’nin attığı şey yalan da olabilir gol da olabilir. Biz böyle bir durumda elbette metne göre anlam çıkarırız. O kitabın yazarının neyi kast etmiş olabileceğini anlamak için en sağlıklı yöntem, o cümlenin geçtiği kısıma ve de kitabın geneline bakmaktır.
Metnin bağlamına uyan bir anlam olduktan sonra uygun bir anlam seçmekte dil-bilimsel açıdan bir sakınca yoktur. Nisa Suresi’nin 34. Ayeti’ne en uygun ve mantıklı anlam ”uzaklaştırmak/ayrılmak (mekansal ayrılık)”tır; zira Kur-an’ı Kerim’in geneline bakıldığında ‘sevgi, barış, anlayış, adalet’ kavramlarının ne kadar önemsendiği ve de kadına merhamet, kadın haklarına riayet etme ve gözetmenin ne kadar önemsendiği; eş ile anlaşmazlıkta ise son çarenin ‘ayrılmak’ olduğu bir çok Ayet’te net olarak ortaya konulmuştur. Hal böyle iken bu ayetten ‘dövmek’ anlamının çıkabileceğini düşünmek dahi doğru olamaz.
BİR SONRAKİ AYET TÜM TARTIŞMALARA KOLAYLIKLA NOKTA KONULMASINI SAĞLIYOR
Nisa Suresi’nin 35’inci Ayetinin meali: “Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf (arayı) düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz, Allah hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.“
Bu Ayet ile bir önceki Ayette bir ‘ayrılık’tan bahsedildiği görüşünü destekleyici niteliktedir.
Kur-an’ı Kerim’de kadınlara ve eşlere dair bazı Ayetler:
Ahzab:28 Ey Peygamber! Hanımlarına de ki, “Eğer dünya hayatını ve onun süsünü istiyorsanız, gelin size mut’a vereyim ve sizi güzelce bırakayım.”
Tebagun:14 Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olabilecekler vardır. Onlardan sakının. Ama affeder, hoş görüp vazgeçer ve bağışlarsanız şüphe yok ki Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.
Bakara:231 Kadınları boşadığınız ve onlar da bekleme sürelerini bitirdikleri zaman, ya onları iyilikle tutun yahut iyilikle bırakın. Haklarına tecavüz edip zarar vermek için onları tutmayın. Bunu kim yaparsa kendine zulmetmiş olur. Sakın Allah’ın âyetlerini eğlenceye almayın. Allah’ın üzerinizdeki nimetini, size öğüt vermek için indirdiği Kitab’ı ve hikmeti hatırlayın. Allah’a karşı gelmekten sakının ve bilin ki Allah her şeyi hakkıyla bilendir.
Bakara:236 Kendilerine el sürmeden ya da mehir belirlemeden kadınları boşarsanız size bir günah yoktur. (Bu durumda) -eli geniş olan gücüne göre, eli dar olan da gücüne göre olmak üzere- onlara, aklın ve dinin gereklerine uygun olarak müt’a verin. Bu iyilik yapanlar üzerinde bir borçtur.
Bakara:241 Boşanmış kadınların örfe göre geçimlerinin sağlanması onların hakkıdır. Bu Allah’a karşı gelmekten sakınanlar üzerinde bir borçtur.