Diyanet İşleri Başkanlığı resmi websitesinden kabul olunmayan dualar ve nedenlerine dair bir içerik yayınlandı.
Usul ve adabına riayet ederek mü’minlerin yaptıkları
dualar kabul olur. Mü’min olmayan insanların yaptığı ile
usul ve adabına uymadan yapılan dualar kabul olmaz. Kabul
olmayan duaları şöyle sıralayabiliriz.
- Kâfirlerin Duası Kabul Olmaz
İmansız insanların duaları kabul olmaz, çünkü dua bir
ibadettir, ibadetlerin kabul olması için iman şarttır. (Mâide,
5/5; Beyyine, 98/5) İman olmadan yapılan ibadetler boşa gider, dolayısıyla dualar da boşa gider, kabul olmaz. Bu husus Kur’ân’da şöyle ifade edilmektedir:
وَمَا دُعَاءُ الْكَافِر۪ينَ اِلَّا فِى ضَ لَالٍ
“Kâfirlerin duası daima boşa çıkar.” (Râ’d, 13/14; Mü’min, 40/50) - Gafletle Yapılan Dualar Kabul Olmaz
Kabul olması için duanın şuurlu olarak yapılması gerekir.
Çünkü dua bir ibadettir, ibadetler ancak bilinçli olarak
ve samimiyetle yapılırsa kabul olur. Şuursuzca ve gafletle yapılan dualar boşa gider. Şu hadis, gaflet ile yapılan duaların kabul olmayacağını beyan etmektedir:
وَاعْلَمُوا أَنَّ الٰهّلَ لاَ يَسْتَجِيبُ دُعَاءً مِنْ قَلْبٍ غَافِلٍ لَاهٍ
“Biliniz ki, Allah gafil bir kalpten gelen duayı kabul etmez.”
(Tirmîzî, De’avât, 66; bk. Hâkim, De’avât, No: 1817, I, 493) - Allah’a İsyan Hâlinde Yapılan Dualar Kabul Olmaz
Allah’a isyan hâlinde yapılan dualar kabul olmaz. Meselâ
içki içerken, kumar oynarken, gıybet ederken, hırsızlık yaparken, yalan söylerken yapılan dualar kabul olmaz. Aynı şekilde haram gıdalarla beslenen insanın duası da kabul olmaz. Haram gıdalar; insanın inancına, ameline ve ahlâkına olumsuz etki yapar, çünkü haram gıdalar ile beslenen insan, Allah’a isyan hâlindedir. Hem Allah’a isyan edeceksiniz, hem de Allah’tan bir istekte bulunacaksınız. Bu, tezat bir durumdur. Şu hadis, bu gerçeği ifade etmektedir:
اَلرَّجُلُ يُطِيلُ السَّفَرَ أَشْعَثَ أَغْبَرَ يَمُدُّ يَدَيْهِ اِلٰى السَّمَاءِ يَا رَبِّ يَا
رَبِّ وَمَطْعَمُهُ حَرَامٌ وَمَشْرَبُهُ حَرَامٌ وَمَلْبَسُهُ حَرَامٌ وغُذِيَ بِالْحَرَامِ فَأَنَّى
يُسْتَجَابُ لِذٰلِكَ
“Üstü başı dağınık, toz toprak içinde yollara düşen, ellerini göğe açıp ‘Ya Rabbi! Ya Rabbi!’ diye yalvaran, buna karşılık; yediği, içtiği ve giydiği haram olan, haramla beslenen bir insanın duası nasıl kabul edilir?” (Müslim, Zekât, 65) - Kâfirler İçin Yapılan Dualar Kabul Olmaz
Nuh Peygambere kavmi ile birlikte eşi ve bir oğlu da
iman etmemişti. Meydana gelen tufanda babasının çağrısına aldırmayan oğlu, gemiye binmemiş, bir dağa sığınır kurtulurum demişti (Hûd, 11/42–43). Buna rağmen Nuh (a.s.), iman etmeyen oğlunun kurtulması için Allah’a şöyle yalvarmıştı:
وَنَادٰى نُوحٌ رَبَّهُ فَقَالَ رَبِّ إِنَّ ابْنِي مِنْ أَهْلِي وَإِنَّ وَعْدَكَ الْحَقُّ وَأَنْتَ
أَحْكَمُ الْحَاكِمِينَ
“Nûh, Rabbine seslendi: ‘Rabbim, dedi, oğlum benim
âilemdendir. Senin va’din/sözün elbette haktır ve sen
hâkimlerin hâkimisin!” (Hûd, 11/45)
Bunun üzerine yüce Allah, Nuh Peygambere şöyle seslendi:
قَالَ يَا نُوحُ إِنَّهُ لَيْسَ مِنْ أَهْلِكَ إِنَّهُ عَمَلٌ غَيْرُ صَالِحٍ فَ تَسْأَلْنِ مَا لَيْسَ
لَكَ بِهِ عِلْمٌ إِنِّي أَعِظُكَ أَنْ تَكُونَ مِنَ الْجَاهِل۪ينَ
“Ey Nûh, dedi, o senin âilenden değildir. Çünkü o sâlih
olmayan bir amelin sahibidir. Bilmediğin bir şeyi benden isteme. Sana cahillerden olmamanı öğütlerim!” (Hûd, 11/46)
Nuh (a.s.), bu ikaz üzerine şöyle dua etti:
قَالَ رَبِّ إِنِّي أَعُوذُ بِكَ أَنْ أَسْأَلَكَ مَا لَيْسَ لِي بِهِ عِلْمٌ وَإِلاَّ تَغْفِرْ لِي
وَتَرْحَمْنِي أَكُنْ مِنَ الْخَاسِرِينَ
“Nuh; ‘Ey Rabbim! Ben bilmediğim bir şeyi istemiş olmaktan
dolayı sana sığınırım. Sen beni bağışlamazsan, bana
merhamet etmezsen, ben hüsrana uğrayanlardan olurum’ diye
niyazda bulundu” (Hûd, 11/47)
Yüce Allah, şu ayette Peygamberin münafıklar için
yaptığı af dilemeyi kabul etmeyeceğini bildirmektedir:
اِسْتَغْفِرْ لَهُمْ اَوْ لَا تَسْتَغْفِرْ لَهُمْۜ اِنْ تَسْتَغْفِرْ لَهُمْ سَبْع۪ينَ مَرَّةً فَلَنْ يَغْفِرَ
الٰهّلُ لَهُمْۜ ذٰلِكَ بِاَنَّهُمْ كَفَرُوا بِالِّٰهل وَرَسُولِه۪ۜ وَالٰهّلُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِق۪ينَ۟
GİRİŞ
129
“Onlar (münafıklar) için ister af dile, ister dileme, onlar
için yetmiş defa af dilesen, yine Allâh onları affetmez. Böyledir, çünkü onlar, Allâh’ı ve elçisini tanımadılar/inkâr ettiler; Allah, yoldan çıkan kavmi doğru yola iletmez.” (Tevbe, 9/80) - Riya Karışan Dualar Kabul Olmaz
Duanın riya ve gösterişten uzak olması, ihlâs ile yapılması gerekir. İbadetlerin kabul olması için ihlâs ile yapılması gerekir. Yüce Allah, ibadetlerin ihlâs ile yapılmasını emretmektedir. (A’râf, 7/29; Beyyine, 98/5) İhlâs, ibadetlerin kabul olma şartıdır. - Şirk Karışan Dualar Kabul Olmaz
İbadetlerin yalnız Allah’a yapılması gerekir. Yüce Allah,
pek çok ayette duanın, sadece kendisine yapılmasını,
kendisi ile birlikte başka ilâhlara dua, ibadet edilmemesini istemektedir. Şu ayetleri örnek olarak zikredebiliriz:
وَلَا تَدْعُ مَعَ الِّٰهل اِلٰهًا اٰخَرَۢ لَآ اِلٰهَ اِلَّا هُوَ۠ كُلُّ شَيْءٍ هَالِكٌ اِلَّا وَجْهَهُۜ لَهُ
الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
“Allah’la beraber başka tanrıya dua / ibadet etme. O’ndan başka tanrı yoktur. O’ndan başka her şey yok olacaktır. Hüküm O’nundur ve siz O’na döndürüleceksiniz.” (Kasas, 28/88)
وَاَنَّ الْمَسَاجِدَ فَ تَدْعُوا مَعَ الِّٰهل اَحَدًاۙ
“Mescitler, Allah’a mahsustur. Allah ile beraber hiç kimseye yalvarmayın.” (Cin, 72/18)
قُلْ إِنَّمَا أَدْعُو رَبِّي وَلَا أُشْرِكُ بِهِ أَحَدًا
“(Ey Peygamberim!) De ki: Ben ancak Rabbime yalvarırım
ve hiç kimseyi O’na ortak koşmam.” (Cin, 73/20; bk. Mü’minûn, 23/117)
Birinci ayette, başka ilâhlara, ikinci ayette herhangi bir
kimseye dua edilmemesi, üçüncü ayette sadece Allah’a dua edilmesi ve O’na hiçbir şeyin ortak koşulmaması emredilmektedir. - Günah Bir Fiili İşlemek ve Bir Farzı Terk Etmek
İçin Yapılan Dua Kabul Olmaz Haksız yere yapılan dualar kabul olmayacağı gibi bir günahı işleme veya bir farzı terk etme konusunda yapılan dualar da kabul olmaz. Şu hadis bu hususu açıkça ifade
etmektedir:
دَعْوَةُ الْمُسْلِمِ مُسْتَجَابَةٌ مَا لَمْ يَدْعُ بِظُلْمٍ اَوْ قَطِيعَةِ رَحْمٍ اَوْ يَقُولُ قَدْ
دعََوْتُ فَلمَْ اجُِبْ
“Zulüm olan bir fiili işlemek veya akrabalık bağlarını koparmak için veya dua ettim de kabul edilmedi demediği sürece Müslümanın duası kabul olur.” (Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, 132, No: 2811)