Müdrik sözlükte “idrak etmiş, yetişmiş, kavuşmuş” gibi anlamlara gelir. Dini terim olarak, imama en geç birinci rekatın rükuunda yetişip namazını imamla birlikte kılan kişiye denilir.
Lahik, namaza imamla başlayıp, namaz esnasında abdestinin bozulması gibi başına gelen bir durum sebebiyle namaza ara vermek zorunda kalan ve bu sebeple namazın bir kısmını imam ile birlikte kılamayan kimse demektir. Bu durumda olan kişi usulünü bilirse abdest alıp geldikten sonra namazına devam eder. Usulünü bilmezse namazı baştan tekrar kılar.
Mesbuk, cemaatle kılınan namaza baştan yetişemeyip ilk rekatın rükuundan sonra imama uyan kimse demektir. İmam ile birlikte “sübhanAllah” diyecek kadar rükuda bulunmayan kimse o rekatı kaçırmış sayılır. Mesbuk, imam her iki tarafa selam verince ayağa kalkar ve cemaatle kılamadığı rekatları tek başına tamamlar. (NOT: İmam sehiv secdesi verirse Mesbuk da secde eder ve imamın sola selamı ile ayağa kalkar ve eksik rekatları tamamlar. O nedenle imamın sağa selamından hemen sonra ayağa kalmak doğru değildir.) Mesbuk, imamla birlikte kılamadığı rekatları kılarken, tek başına namaz kılan kimse gibidir. Tek başına namaz kılarken Fatiha’dan sonra sure veya ayet okuduğu rekatlarda okur, okumadıklarında okumaz (Fetavay-ı Hindiyye, I, 120; İbn Abidin, Reddü’l-muhtar, I, 594-599). (Kaynak: DİYANET)
Namaza geç kalıp imama birinci rekatta yetişemeyen kimseye Mesbuk denir. Mesbuk, imam iki tarafa da selam verdikten sonra, ayağa kalkarak, yetişemediği rekatları kaza eder ve kıraetleri [okumaları], birinci, ikinci, üçüncü rekat kılıyormuş gibi okur. Oturmayı ise, dördüncü, üçüncü ve ikinci rekat sırası ile, yani sondan başlamış olarak yapar.
Mesela:
1- Öğle, ikindi veya yatsının farzının ikinci rekatına yetişen yani sadece bir rekat kaçırmış kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp, Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturur, Ettehıyyatüyü, salli barikleri, Rabbena âtinayı okuyup selam verir.
2- Öğle, ikindi veya yatsının üçüncü rekatına yetişen yani iki rekat kaçırmış kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp, Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturur. [Başka bir kavle göre oturmazsa da namazı sahih olur.] Ettehıyyatüyü okuduktan sonra kalkar, Fatiha, zammı sure okur, rüku ve secdeden sonra oturur. Ettehıyyatüyü, salli barikleri, Rabbena âtinayı okuyup selam verir. Evla olanı böyledir.
3- Öğle, ikindi veya yatsının dördüncü yani son rekatına yetişen kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturur, Ettehıyyatüyü okuduktan sonra kalkar, Fatiha ve zammı sure okur, rüku ve secdeden sonra oturmayıp kalkar. Fatiha okur, rüku ve secdeden sonra oturup Ettehıyyatüyü, salli barikleri, Rabbena âtinayı okur, selam verir.
4- Akşamın ikinci rekatına yetişen kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp, Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturur, Ettehıyyatüyü, salli barikleri, Rabbena âtinayı okuyup selam verir.
Akşamın üçüncü rekatına yetişen kimse de, imam selam verdikten sonra, kalkıp, Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturur, Ettehıyyatüyü okuduktan sonra kalkar, Fatiha ve zammı sure okur, Rüku ve secdeden sonra oturur, namazı tamamlar.
5- Sabahın 2. rekatına yetişen kimse, imam selam verdikten sonra, kalkıp, Sübhaneke, Fatiha ve zammı sure okur. Rüku ve secdeden sonra oturup namazı tamamlar.
6- Mesbuk, imam son rekatta otururken, Ettehıyyatüyü yavaş yavaş okur, eğer erken bitirirse, imam selam verinceye kadar Kelime-i şehadeti tekrar eder. Sükut etmez. Bu hususta başka kaviller varsa da âlimlerin tercih ettiği budur.
7- Son rekatı da kaçıran kimse, imama teşehhüdde yetişirse, yine cemaat sevabına kavuşur.
8- İftitah tekbirini imamla birlikte söylemenin sevabı çoktur. Onun için imamla birlikte tekbir almaya çalışmalıdır!
9- Hiçbir rekata yetişemeyen, selamdan önce, mesela son teşehhüdde imama uyan, imam, selam verince kalkar, tekbir almadan yeni baştan kılar gibi kılar. Okumalar baştan, oturmalar sondan şekliyle de kılması caizdir.
10- Mukim, seferi olan imama da uyabilir. Seferi olan da, 4 rekatlı olan farzları eda ederken de, mukim imama uyabilir. Yetişemediği rekat olursa, imam selam verince dörde tamamlar. Çünkü, seferi olanın namazı değişerek, imamın namazı gibi 4 rekat olur.
11- Seferi olan öğle, ikindi ve yatsı namazını kılamayıp kazaya bırakınca, kazayı iki rekat kılması gerektiğinden, aynı namazı kaza eden mukim imama uyamaz. Çünkü, mukim imamın, ikinci rekatın sonunda oturması farz değildir. Seferi olanın ise, oturması farz olduğundan mukim imama uyamaz.
12- Cemaate gelen, imamı rükuda görürse, ayakta tekbir getirip, rükua eğilir. Tekbiri eğilirken söylerse, namazı sahih olmaz. Eğilmeden, imam kalkarsa, o rekata yetişmemiş olur.
13- İmam açıktan yani sesli okurken imama uyan kimse, Sübhanekeyi okumaz, imamı dinler. Çünkü Sübhaneke okumak sünnet, imamı dinlemek ise vaciptir. Sübhaneke okumaktan mahrum kalmamak için, imam tekbir aldıktan sonra, hemen imama uymaya çalışmalıdır! İmama uymak için vesvese edip gecikmek doğru değildir.
Sünneti kıldıktan sonra, safa girerken niyet etmek yetişir. Ellerini kulaklarına götürüp “kalbimi toplamadım” diye vesvese edip niyeti geciktiren, bu yüzden Sübhaneke okumayı kaçıran çoktur. Buna fırsat verilmemelidir!
14- İmam farza başlarken veya ikamet okunurken, camiye gelen, cemaatin arasında sünnet kılmaya durmamalıdır. Sabah namazı hariç, diğer namazlarda hemen imama uymalıdır. Sabah namazında ise, sünneti caminin girişindeki sofada kılmalıdır. Sofa yoksa, bir direk arkasında kılmalıdır. Direk de yoksa, hemen imama uymalıdır. Farzdan sonra da sabahın sünneti artık kılınmaz.
15- Camiye geç gelen, rastgele bir yerde durmamalıdır. Eğer sünneti kılarken önünden geçen olursa, kendisine de günah olur. Direk arkasına durmalıdır! (Redd-ül-muhtar, Halebi)
KAYNAK: DİNİMİZ İSLAM